Uşak'ta yoğun bir şekilde susuzluk mücadelesi veriliyor ve kuraklık hemen her yeri vurmuş durumda. Hem konutlar hem de sanayiciler istedikleri suyu bulamıyorlar ve sanayide tankerlerle su satılma dönemi de son 2 yıldır başlamış durumda. Uşak'ta ciddi bir susuzluk yaşanırken, kentte faaliyet gösteren maden ise yoğun bir şekilde su kullanmaya devam ediyor ve burada da gerekçe olarak suyun şirketin kendi yaptırdığı göletle ve yer altından kendi imkanlarıyla çıkardığı şekilde kullandığına dair bilgiler veriliyor. Peki bu şekilde kendi imkanıyla kişi ve şirketlerin suyu istedikleri gibi kullanması dinen doğru mu? Bu konuda dünkü cuma hutbesi önemli bir ip ucu veriyor ve bunun doğru olmadığını ortaya koyuyor.
CUMA HUTBESİNDE SUYUN İSTENDİĞİ GİBİ KULLANIMININ DOĞRU OLMADIĞI AKTARILDI
Uşak ve diğer illerdeki camilerde verilen bugünkü Cuma hutbesinde son dönemlerde yakıcı etkisi her geçen gün hissedilen kuraklık ve susuzluğa değinildi. Doğanın talan edilmesi ve endüstriyel atıkların nehirleri kirletmesine değinilen Cuma hutbesinde, kuyuların gelişi güzel açılmasının kul hakkına girilmesi anlamına geldiği belirtildi. Cuma hutbesinde değinilen konuların 2017’den beri Murat Dağı için mücadele veren çevrecilerin dile getirdiği durumlarla bire bir örtüştüğü ve suyun korunmasının hem madden hem de manen gerekli olduğu vurgulandı. Bugünkü Cuma hutbesi, kuraklık ve buna bağlı susuzluk nedeniyle yaşanan sorunlara ayrıldı. Cuma hutbesinde, kimsenin kendi parasıyla alsa dahi suyu israf etmemesi gerektiği hatta derede abdest alınırken de tasarruf yapılmasına yer verildi. Kuraklıkla ilgili olarak, Uşaklı vatandaşları uyaran ve kendisine verilen hutbeyi okuyan cami imamları ve diğer din görevlileri, suyumuzun bir damlasını dahi israf etmemeye, su kaynaklarını ve çevresini kirletmemeye ve kaynakları koruyacak yeni ormanlar oluşturmaya vurgu yaptı. Sıcak yaz günlerinde hayvanlar için kaplara su koymanın önemine değinen cami imamları ve diğer din görevlileri, Hz. Muhammed’in “Akan bir nehirden bile abdest alırken suyu gereksiz kullanmak israf olur” sözünü hatırlattı. Suyun Cenabı Allah tarafından herkese bahşedildiğini belirten din görevlileri, kaynakların parası verilerek dahi gelişi güzel kullanımının haram olduğunu ifade ederek, şu ifadelere yer verdi: “Temiz su kaynaklarını zehirli endüstriyel atıklar, kimyasal gübre, ilaçlar ya da çöpler ile kirletmek; atık suları, arıtma yapmadan nehirlere, göllere ve denizlere boşaltmak, insanların ve canlıların hayatını tehlikeye atmaktır, haramdır.”
HUTBEYİ SANKİ UŞAK'TAKİ ÇEVRECİLER VERMİŞ GİBİYDİ
Bugünkü Cuma hutbesi, akıllara, Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura ve diğer çevreci derneklerin çevre için yaptıkları açıklamaları getirdi. Murat Dağı Yok Olmasın Platformu, 2017 yılından beri suyun yok olmaması ve hunharca kullanılmaması için mücadele ediyor ve bu konuda toplumsal farkındalık oluşturmak için çalışmalar yapıyorlar. Benzer çalışmaları Gediz Fırdan Çevre Koruma Derneği ve Banaz Murat Dağıma Dokunma Platformu yöneticileri ve üyeleri de gönüllü olarak sürdürüyorlar.