Gündem

Aslına uygun hale geliyor

Uşak’ta 19. Yüzyıl mimarisinin en önemli örneklerinden olan Çakaloz Camii aslına uygun olarak restore ediliyor. Çakaloz Camii restorasyonunun ekim ayında sona ereceği öğrenildi.

Abone Ol
Çakaloz Camii aslına uygun hale geliyor

Uşak’ta 19. Yüzyıl mimarisinin en önemli örneklerinden olan Çakaloz Camii aslına uygun olarak restore ediliyor. Çakaloz Camii restorasyonunun ekim ayında sona ereceği öğrenildi.

Kurtuluş Mahallesi Çakaloz Sokakta bulunan 19. Yüzyıldan kalma Çakaloz Camii aslına uygun bir şekilde yenileniyor.  Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen yenileme çalışmalarının Ekim ayına kadar süreceği öğrenildi. Özellikle çarşı esnafının ibadet ihtiyacını karşılayan tarihi camii, Ramazan ayı boyunca da ihtiyaca cevap veremeyecek.

Yenileme çalışmaları sırasında caminin son cemaat yeri olarak plastik ve demirden yapılmış yerlerin kaldırıldığı ve bunların yerine aslına uygun revaklar yapıldığı görüldü.

ÇAKOLOZ CAMİİ TARİHÇESİ

Uşak il merkezi Kurtuluş Mahallesi, Çakoloz Cami Sokağı’nda bulunan bu caminin de kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber portal üzerinde bulunan Sultan II. Abdülhamit’e ait tuğradan XIX. yüzyılda yapıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca caminin mimari üslubu da bunu açıkça göstermektedir. Cami çeşitli tarihlerde yangın geçirmiş ve onarılmıştır. Uşaklı Çakoloz ailesinin bu onarımlarda büyük payı olduğundan camiye Çakoloz ismi verilmiştir. Caminin gerçek ismi ve banisi de bilinmemektedir.

Cami kesme taştan yapılmış olup, dikdörtgen bir avlunun güneydoğu kenarındadır. Kütlevi bir görünümü olan yapıda XIX. yüzyıl mimarisinin batı etkileri açıkça görülmektedir. Cephden  görünümünde kırmızı kemerler, duvarlara gömülmüş ayaklar üzerine oturtulmuş volütler, diş kesimleri ve kornişlerle hareketlilik verilmiştir. XX. yüzyılda caminin önüne bir de son cemaat yeri eklenmiştir. Bu bölüm sivri kemerlerle birbirine bağlanmış dört kalın sütun ve bunların üzerini örten üç küçük kubbeden meydana gelmiştir. Son cemaat yerinden rokoko üslubunda bir portalle ibadet mekânına girilmektedir. Bu portal kademeli kırma kemer şeklinde olup, akantus yaprakları ile bezenmiştir. Kemerin üzerine oturduğu konsollar kompozit sütun başlıklı yivli sütunlara dayanmaktadır. Kırma kemerin ortasına da kabartma çiçek ve karanfil yaprakları yerleştirilmiştir. Bunun üzerinde de Sultan II. Abdülhamit’in tuğrası bulunmaktadır.

İbadet mekânı doğ u-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, bugün üzeri oldukça yüksek bir çatı ile örtülmüştür. İlk yapımında kubbeli olduğu sanılmaktadır. Mihrap dışarıya çıkıntı yapan bir niş şeklindedir. Ahşap minberin ise hiçbir mimari ve sanat tarihi yönünden özelliği yoktur.

Son cemaat yeri ile ibadet mekânını birleştiren köşeye minare yerleştirilmiştir. Minare kare kaide üzerinde tek şerefeli ve silindirik gövdelidir.