HIV, insan bağışıklık yetmezlik virüsü olup vücudun bağışıklık sistemini hedef alan korunmasız cinsel ilişki, kan, uyuşturucu gibi enjeksiyonu gibi aletler yoluyla bulaşan virüstür. Bağışıklığı korumaya yönelik bir tedavi uygulanmazsa AIDS’e dönüşür.
‘HIV POZİTİF OLMAK AIDS OLMAK DEĞİLDİR’
HIV’in önlem alınmamış ve tedavi edilmemiş ilerlemiş hali AIDS’tir. HIV sadece kan, cinsel sıvılar ve anne sütü gibi belirli sıvılarla bulaşır. Sarılma, tokalaşma ve ortak eşya kullanımı, tuvalet kullanımı gibi yollarla HIV bulaşmaz. Dünya AIDS gününde Birleşmiş Milletler ‘Aksaklıkları Aşmak AIDS ile Mücadeleye Dönüştürmek olarak belirledi. BM bu yıl ki temasını ‘Aksaklıkları Aşmak AIDS ile Mücadeleye Dönüştürmek’ olarak belirleyerek eşitsizlikleri, ve toplumun bu konu üzerindeki bilincine değindi.
HIV VÜCUDUN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ HEDEF ALIYOR
AIDS’e neden olan HIV vücudun bağışıklık sistemini hedef alarak bireyi hastalıklara karşı daha savunmasız bırakıyor. Ağır enfeksiyon hastalıkları ve hatta kansere yakalanma riski de ortaya çıkıyor. Sağlıklı bireylere bulaşmasını önlemek ve hastalığın erken teşhis edilebilmesi kontrol altına alınması kritik önem taşıyor. Bu sebeple HIV/AIDS ile mücadelenin temeli erken teşhis, bilimsel bilgi, doğru tedaviye erişim ve toplumsal dayanışmadır. Böyle bir günde HIV pozitif bireylerin haklarını da korumak ve savunmak hepimizin sorumluluğudur.